TBMM Başkanlığına sunulan “8. Yargı Paketi” hakkında bilgi veren AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, pakette AYM’nin görevlerinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili bir düzenleme olmadığını söyledi.
Zengin, “Yargıtay ve Anayasa Mahkemesinde, son yaşanan olaylardan gördüğümüz bir fikir ayrılığı, çatışma var. Bize düşen şey TBMM olarak bu çatışmayı ortadan kaldırmak. Bunların bizim çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
BİREYSEL BAŞVURULARA “İNCE AYAR”
Pakette yer alan AYM’ye bireysel başvurularla ilgili düzenlemeri değerlendiren Zengin şöyle konuştu: “Bireysel başvurulardaki yığılmalar artık olmayacak ve 5 heyet halinde Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışacak olan Tazminat Komisyonundaki hakimler bu dosyaları hızlıca eritmiş olacaklar. Hem mevcut olan AYM dosyaları alarak sonuçlandıracaklar hem de yeni başvurular buraya yapılmış olacak. Bunlarla ilgili yine bireysel başvuru hakkını kullanmak mümkün olacak” dedi.
“ÜYE OLMADAN ÖRGÜT ADINA SUÇ İŞLEME” TANIMLANIYOR
Zengin pakette ayrıca AYM’nin iptal kararlarıyla ile ilgili tartışmalara sebep olan “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” konusunda da tanım getirildiğini belirterek şunları ekledi: “Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini dikkate almak suretiyle örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiilini, müstakil bir suç olarak tanımlıyoruz, cezasını belirlemiş oluyoruz” ifadelerini de kullandı.
“AF DÜZENLEMESİ YOK”
Öte yandan hukukçu Cem Duran Uzun da Sabah gazetesinde 8. Yargı Paketi’ni değerlendirdi. Bir af düzenlemesinin ve infaz sürelerini azaltacak bir infaz düzenlemesinin gündemde olmadığını söyleyen Uzun şunları yazdı: “Zaten Anayasa gereğince af kanunu için TBMM’nin beşte üç çoğunlukla karar alması gerekiyor (m.87). Böylesine bir çoğunluk Cumhur İttifakı’nda yok ve çoğunluğu sağlamak için Meclis’teki diğer partilerin desteği gerek. Bu desteği sağlayacak bir uzlaşma arayışı da henüz gündemde değil. O nedenle bu konuda toplumda gereksiz bir beklenti oluşturmak doğru değil.”
“CEZASIZLIK” ALGISIYLA MÜCADELE
“Türkiye’de suçlar için öngörülen cezaların düşük olduğu yönünde güçlü bir algı var” görüşünü dile getiren Cem Duran Uzun, pakette af düzenlemesi getirmesi bir yana, cezaslık algısıyla mücadelenin paketin öne çıkardığı konulardan biri olduğunu söyledi.
Cem Duran Uzun’un yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
“Bilakis cezasızlık algısıyla mücadele etmek bu pakette öne çıkan konulardan birisi olarak göze çarpıyor. Türkiye’de suçlar için öngörülen cezaların düşük olduğu yönünde güçlü bir algı var. Ancak incelendiğinde bu algının gerçeği yansıtmadığı görülüyor. Karşılaştırmalı çalışmalar Türk Ceza Kanunu’ndaki cezaların diğer demokratik hukuk devletlerine oranla az olmadığını ortaya koyuyor. Özellikle tepkisel düzenlemeler sonrası bazı suçlar için cezalar birkaç defa yükseltilmiş ve Avrupa ülkelerindekilerin çok üzerine çıkmıştır.
Bu nedenle toplumdaki cezasızlık algısı daha ziyade infaz düzenlemelerinden kaynaklanıyor. Mahkemelerin hükmettiği cezalar, denetimli serbestlik ve koşullu salıverme gibi kurumların etkisiyle hiç hapis yatılmadan ya da mahkeme hükmündekinden çok daha az süreler yatılarak infaz ediliyor. Bu durumu göz önünde bulunduran teklife göre, verilen ceza düşük dahi olsa bir kısmının hapiste infaz edilmesini öngören bir düzenleme hazırlanmış. Böylece en düşük hapis cezaları için dahi belli bir süre hapis cezasının infaz edilmesi öngörülüyor.
Bu düzenleme yanında, yargıda temyiz ve itiraz sürelerin yeknesaklaştırılması ve sadeleştirilmesi, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda makul sürede yargılama yapılmadığı iddialarıyla ilgili başvurular için tazminat komisyonuna başvuru imkanının tanınması, yine Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ve TBMM’ye süre verdiği bazı yasal düzenlemelerin yapılması, bazı parasal miktarların güncellenmesi pakette yer alacak konular arasında. Bunların yanında yargının hızını ve etkinliğini artıracak, adalete erişimi kolaylaştıracak çok sayıda düzenleme bu kapsamlı pakette yer alacak.