Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Elipek, su kaynaklarına atılan plastik atıkların ekosistemi bozarak suları kirlettiğini ve canlı yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Elipek, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Edirne Şubesi tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlene “Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu”nda “Su ve Sürdürülebilirlik” konulu sunum gerçekleştirdi.
Dünyadaki su varlığının yüzde 97’sini okyanus ve denizlerdeki tuzlu suların oluşturduğunu ifade eden Elipek, geriye kalan geriye kalan yüzde 3’lük tatlı su miktarının yüzde 70’inin buzullarda donmuş olarak bulunduğunu kullanılabilir su miktarının oldukça sınırlı olduğuna dikkati çekti.
Elipek, su kaynaklarına atılan plastik atıkların suyu kirlettiğini, insan sağlığını ve tüm canlı yaşamına zarar verdiğini ifade etti.
Su kaynaklarının kirletilmesi nedeniyle suyun kendini temizleme kapasitesinin aşıldığını anlatan Elipek, şunları kaydetti:
“7. kıtadan bahsediliyor. Nehirlere, denizlere atılan plastikler, ayrıştırma yapmadan atılan plastikler okyanuslarda girdaplara takılıp büyük alanlar oluşuyor. Dünyada böyle 5 alan var. Su kaynaklarına atılan plastikler nedeniyle okyanuslarda Türkiye’nin iki katı büyüklüğünde plastik kıtaları oluştu. Yapılan hesaplamalara göre 67 gemi bir yıl boyunca her gün çalışsa kıtanın ancak yüzde birini yok edebilir. Ormanlar yandığı zaman fotosentez yapacak her şey ortadan kalkıyor. Su kaynakları kirletildiğinde de su yangını oluyor. Suda yaşayan canlılar bu plastikleri yedikleri için ölüyorlar. Bir kirletici unsur ne kadar miktardaysa besin zincirinde katlanarak yukarı çıkıyor. Suyun içerisindeki bir ağır metal önce fitoplanktona geçer, ardından devam eden süreçlerde bu bitkileri yiyen balıklardan insana geçer. Biyobirikim prensibine göre bir sürü hücredeki birikim size geçmiş olur.”