ÇİSİL DEMİR – Türkiye’nin dışarıya kapalı olduğu yıllarda imkânsız denilen işleri başararak 1990’lı yılların müzik kültürünü adeta hafızalarımıza kazıyan ve eğlence organizatörlüğü denilince akla ilk gelen isim olan Ahmet San, meslek hayatının 50’nci yılını kutluyor. Deneyimlerini ve anılarını ‘San: Hiçbir Şey İmkansız Değildir’ isimli kitabında okuyucuya aktaran San, gençlik yıllarında başladığı organizatörlük serüvenini ve yeni projelerini Milliyet’e anlattı.
– Meslek yolculuğunuza nerede başladınız?
Mesleğe 1973 yılında, Türkiye’deki müzik endüstrisini neredeyse yöneten Milliyet Gazetesi’nin Hey Dergisi’nde başladım. Sanatçı ilişkilerim yaptığım röportajlarla gelişti. Hey Dergisi’ni konser organizasyonu haline çevirdik. Milliyet’in bana sağladığı avantajlar nedeniyle hayatımda farklı bir yeri vardır.
– Dünya çapında 500’den fazla ünlüyle 10 bine yakın etkinlik… Bu ışıltılı yaşamı nasıl bu kadar istikrarlı biçimde sürdürebildiniz?
Eğlence endüstrisinde ciddi işler yapıldığı takdirde bir meslek olarak bunun götürülebileceğini yaşayarak gördüm. Her yaptığım iş bana maddi ve manevi kazançlar sağlamaya başlayınca da başka arayışlar yerine istikrarla devam etmenin daha doğru olduğunu anladım.
‘Haddini bilerek zorla’
– Başarınızın sırrının özgüven olduğunu söyleyebilir miyiz?
Her zaman standartların oluşmadığı sektörlerde rekabetin işi saçma boyutlara götürdüğünü gördüm. Bir işi yapabileceğini test ettikten sonra inanmak lazım. Özgüven ve gerçeklik pekişmeli. Haddini bilerek had sınırlarını zorlayacaksın.
– Tecrübenizi kaleme dökme fikri nereden geldi?
50 yılda biriktirdiğim anılar cebimde kalacağına bu mesleğe ilgi duyanlara yol gösterici olsun istedim. Azmin çok önemli olduğunu anlattığım bir yol haritası oldu aslında. Gördüğü ilgi de çok hoşuma gitti.
‘Hata yapmaktan korkarım’
– Menajerlik sektörüne geri dönseniz şimdiki şartlar sizi zorlar mı?
Şu an bu işlerle uğraşmanın kolay olduğunu düşünmüyorum çünkü oyun kurucular değişti. Bir sanatçının kariyerini yönetirken eskiden medya çok önemli bir güçtü. Şimdi sosyal medya nedeniyle aşırı saldırgan bir hale geldi. Bir tane bile başarısız gösterilecek işim yok. Bu saatten sonra hata yapmaktan korkarım. İyi ki bu işi yapmışım zamanında… Dolayısıyla ben bu dönemin adamı değilim.
‘Uyum sağlamazsa…’
– Türkiye’de asla çalışmam dediğiniz bir isim oldu mu?
Aralarında Sezen Aksu ve Kenan Doğulu’nun da olduğu pazar değeri yüksek 10 Türk sanatçının mesleğini yönettim. Sektörü oluştururken kurduğum lokal gerçeklere uyum sağlamayan kim olursa olsun asla çalışmam. Aynı pencereden baktığın halde aynı şeyleri göremiyorsan, ticari kazanç için çalışmanın bir anlamı yok.
‘Türkiye geri kalmamalı’
– Midwood İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ne zaman hizmet vermeye başlayacak?
Arap ülkeleri büyük prodüksiyonlu film çekmek için altyapı yatırımlarına giderken, Türkiye’nin geri kalmaması gerektiğini düşündüm. Türkiye’de, aynı anda beş Amerikan filmi, beş Türk filmi çekilebilecek, 10 bin kişinin çalıştığı film stüdyosu kurmak girişimci olarak kolay değil. Sorunlar çözüldü ve kısa süre sonra Türkiye, Avrupa’nın en büyük film stüdyolarına kavuşacak.