Pandeminin ardından Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’ye saldırıları, Süveyş Kanalı’nda 2021 yılında yaşanan gemi kazasının ardından kapanması ve uluslararası ticareti sekteye uğratması, Orta Doğu’daki sıcak gelişmeler, sektörü yeni arayışlar bulmaya ve çözümler üretmeye sevk etti.
“Yeni İpek Yolu” olarak tanımlanan Kalkınma Yolu Projesi de dünyada yaşanan bu krizlere bakıldığında verimli, ekonomik ve yenilikçi olması özelliğiyle de dünya ticaretine yeni bir soluk getirme potansiyeline sahip.
Proje, Süveyş Kanalı, Babu’l Mendeb Boğazı ve Hürmüz Boğazı gibi kritik su yollarına alternatif bir ulaşım hattı olarak projelendirildi.
Bu ulaşım hattı, genelde Orta Doğu, özelde ise Körfez jeopolitiğinde önemli sonuçlar doğuracak.
hayata geçirildiğinde kritik su yollarının hem küresel hem de bölgesel ticaretteki önemi azalacak, bununla birlikte Asya ile Avrupa arasındaki ulaşım önemli ölçüde kısalacak.
Proje; alternatif bir rotanın oluşturulmasına ve sektörde yaşanan ekonomik sorunların çözümüne aracılık edecek. Kalkınma Yolu Projesi, ile arasında ticari ilişkileri geliştirecek olmasının yanı sıra komşu ülkelerle de ticaret hacmini artıracak.
Kritik eşik aşıldı
Proje hayata geçtiğinde aynı zamanda transit taşımacılık gelirleri de artış gösterecek. Doğu ile Batı arasındaki ticaret önemli ölçüde gelişecek, aynı zamanda transit süresi de kısalacak. Proje aynı zamanda, lojistik masrafların azalmasına da katkı sağlayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği Irak ziyaretinde Orta Doğu ülkeleri ve Türkiye başta olmak üzere bölgesel ticareti canlandıracak Kalkınma Yolu Projesi’nde çok önemli bir adım atıldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi çok önemli bir eşik aşıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Irak Başbakanı Sudani’nin himayesinde, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Katar Ulaştırma Bakanı Jassim Saif Ahmed Al Sulaiti, BAE Enerji ve Altyapı Bakanı Mohamed Al Mazrouei ve Irak Ulaştırma Bakanı Razzaq Muhaibis Al-Saadawi arasında, Kalkınma Yolu Projesi’ne yönelik iş birliği 4’lü mutabakat zaptı imza altına alındı.
Aslında gelinen nokta; Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinin Kalkınma Yolu Projesi konusunda yakın ve yoğun bir çalışmasının bir ürünü.
Irak hükümetince 27 Mayıs 2023’te Bağdat’ta düzenlenen ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı Kalkınma Yolu Konferansı’nın ardından Ankara ile Bağdat arasında proje konusunda yoğun diplomatik temaslar yaşandı.
Özellikle Ulaştırma ve Dışişleri Bakanlıkları, Irak ile ilişkilerin odağına terörün yanı sıra kalkınma yolu konusunu oturttu.
Son bir yıllık süreçte iki ülke arasında, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muheybes es-Sadavi’nin himayelerinde görüşmeler gerçekleştirildi.
Bu kapsamda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı; TCDD, TÜRASAŞ A.Ş. ve TCDD Teknik A.Ş. yetkilileri ile Irak Cumhuriyeti Demiryolları yetkilileri arasında Ankara ve Bağdat’ta kurulan karşılıklı ofisler aracılığı ile teknik çalışmalar yapılıyor.
Türkiye’nin Kalkınma Yolu yatırımları
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalarla ülkeden geçen 2 bin 88 kilometrelik demir yolu bağlantısı için 615 kilometrelik yeni hat, 1912 kilometrelik kara yolu koridoru içinse 320 kilometrelik yeni otoyol yatırımı planladı.
Söz konusu demir yolu ağının 439 kilometresi mevcut durumda iken, 1034 kilometrelik hatta ise yapım çalışmaları devam ediyor, 615’lik hat konusunda ise planlamalar yapılıyor. Planlanan demir yolu ağları Gaziantep-Ovaköy arasında yer alıyor. Bu demir yolu hattı için 5,8 milyar dolarlık yatırım yapılacak.
Proje kapsamında Türkiye’den geçen kara yolu uzunluğu 1912 kilometre olacak. Söz konusu otoyolun 1592 kilometresi hazır, 320 kilometrelik yeni karayolu için ise planlama yapıldı. Şanlıurfa ile Ovaköy arasında planlanan otoyol projesinin yatırım tutarı 2 milyar dolar olarak öngörülüyor.
Projenin tasarım çalışmaları tamamlandı
Türkiye ile Irak arasında yapılması düşünülen doğrudan demir yolu bağlantısının Irak’tan Türkiye sınırına kadar olan kısmı da Kalkınma Yolu Projesi’nin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Türkiye tarafında “Nusaybin-Cizre-Silopi-Ovaköy” Irak tarafında ise “Rabiyya-Fişhabur” olarak planlanan hat kapsamında, ülke sınırları içerisindeki kesimiyle ilgili yaklaşık 130 kilometrelik proje hazır. Kalkınma Yolu Projesi’nin tasarımları 2023’ün başı itibarıyla tamamlandı.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek tren projesi
Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye’den geçen en önemli güzergahlarından olan Gebze- Yavuz Sultan Selim Köprüsü – Çatalca Demiryolu projesi Marmaray Hattı’nın Çayırova mevkiinden ayrılarak, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan sonra kuzeye yönelerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü geçecek, ardından İstanbul Havalimanı’na ulaşacak ve devamında Halkalı –Kapıkule hattına bağlanacak.
Söz konusu demir yolu hattı 120 kilometre uzunluğunda olup; yük ve yolcu olarak işletilecek.
Ayrıca, proje kapsamında 29 viyadük, 11 aç-kapa, 21 tünel yapılacak. Gebze – Yavuz Sultan Selim Köprüsü – Çatalca Demir Yolu hattının yapılması ile birlikte, Asya ile Avrupa arasında kesintisiz olarak yüksek kapasiteli yük ve yolcu taşıması yapılabilecek.
Bu proje sayesinde ayrıca, Sabiha Gökçen Havalimanı ile İstanbul Havalimanı birbirine yüksek standartlı demir yolu ile bağlanmış olacak.
Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirdikleri Irak ziyaretinde çok tarihi bir adım atarak, Irak, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri Ulaştırma Bakanları ile “Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı”nı imzaladıklarını söyledi.
Bakan Uraloğlu, dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacmi ile Türkiye’nin stratejik konumunu temel alarak yürüttükleri “Kalkınma Yolu Projesi” ile artık FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yoluyla Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşımı sağlayacaklarını belirterek, “Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsü daha da güçlenecek. Proje ile ayrıca Irak’ta bulunan Büyük Fav Limanı’nı önemli bir geçiş merkezi olarak kurguluyor; Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden geçirerek önemli ölçüde azaltıyoruz. Fav Limanı’ndan yola çıkacak bir geminin Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa’ya ulaşması arasında geçecek olan zaman ile Kalkınma Yolu üzerinden aynı yükün Avrupa’ya ulaşması arasında 15 günlük bir kazanım süresi sağlanacak.” dedi.
“Kalkınma Yolu mevcut ulaştırma koridorlarını tamamlıyor”
Fav Limanı’nı 1200 km’lik demir yolu ve otoyolu ile Türkiye sınırına ve oradan da Avrupa’ya bağlayacak projenin bölgesel ticaret açısından yeni bir kapı aralayacağını da vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Kalkınma Yolu sadece uygun maliyetli ve kısa süreli bir ulaştırma koridoru sunmakla kalmıyor; aynı zamanda mevcut ulaştırma koridorlarını tamamlıyor. Böylece, doğu batı yönündeki koridorları kuzey güney yönünde de bağlamış oluyor. Global ticaret sistemine doğrudan katkıda bulunacak olan Kalkınma Yolu Projesi, katılımcı bütün ülkelerin kalkınmasına ve gelişmesine de fayda sağlayacak.” diye konuştu.
“Kalkınma Yolu hayata geçtiğinde Irak ile ticaret hacmimiz 30-40 milyar dolarlara çıkabilecek”
İki ay içerisinde Irak, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri Ulaştırma Bakanları ile 4’lü bakanlar zirvesi yapacaklarını da kaydeden Uraloğlu, şöyle konuştu:
“Biz haftalık gerek Irak’ta gerekse Türkiye’de genel müdür seviyesinde sürekli görüşüyoruz. Türkiye’nin güneyinde Irak’ın kuzeyindeki projeyle ilgili tamamlanmamış bir kesim var. Bu sene orada projeye başlanılmasıyla ilgili vaziyet alabilelim istiyoruz. Bütün ülkeler hem bu işin finansmanında hem de yük temininde ve işletilmesinde katkı sunacak. Irak ile ticaret hacmimiz geçen yıl 20 milyar dolar dolayında idi. Kalkınma Yolu olduğu zaman bu rakam 30-40 milyar dolarlara çıkabilecek. Sadece Irak-Türkiye olarak düşünmeyin, geniş düşünmek lazım. Bugün Süveyş Kanalı’nda Kızıl Deniz’de sıkıntı var. Buradan Kalkınma Yolu’nun ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz.”
Bakan Uraloğlu ayrıca, projenin daha verimli yürütülebilmesi anlamında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın da içinde yer alacağı bir şirket de kurulabileceğinin altını çizdi.