Mesleğe 13 yaşında çırak olarak başlayan Süleyman Çamkıran, Sarıgöl Çarşısı’ndaki evinin alt katında bulunan atölyede, teneke malzemeyi, soba, kova, huni, baca gibi ev gereçlerine dönüştürüyor.
Atölye duvarındaki “Bu iş yerinde veresiyemiz yoktur. İşlerimiz peşin yapılır” ve “Çalışanı lütfen meşgul etmeyelim. İşimizi yapalım. Acele iş yapılmaz” şeklindeki yazılar da Çamkıran’ın çalışma prensipleri hakkında bilgi veriyor.
“Sevmezsen olmaz”
Süleyman Çamkıran, mesleğinde 58 yılı geride bıraktığını ifade etti.
Bugüne kadar yalnızca askerlik vazifesi nedeniyle mesleğe ara verdiğini anlatan Çamkıran, şöyle dedi:
“Vatandaşlarımıza hizmet etmeye kendimi adapte ettim. Bir de sanatımı seviyorum. Sevmezsen olmaz. Yaşım da yerini buldu ama müşterilerim ilgi ve bilgi istiyor. Güler yüzle, tatlı dille hizmet ediyorum. Yapabileceğim bir şeyse yapıyorum, değilse başka bir yere yönlendiriyorum. İlla ki ben bu işten para kazanacağım diye bir şey yok. Benim istediğim vatandaşım kullanacağı eşyayı rahat kullansın, topluma yararlı bir şey yapayım.”
“Hile hurda sevmem”
Tenekecilik mesleğinin son günlerini yaşadığını dile getiren Çamkıran, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mümkün olduğu kadar ölünceye kadar bu sanatım devam edecek. Onun için yaptığım işleri severek yapıyorum, mümkün olduğu kadar vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum. 58 senedir bu atölyede devam ediyorum. ‘Ben bundan yoruldum’ derseniz çalışamazsınız. Böyle olunca vatandaşa hizmet veremem, yoksa bu iş yürümez. Kendimce düzenli yaşadım, hile hurda sevmem. Doğru olsun, düzenli olsun.” (AA)